Sevdiğin İşe Odaklan

Bu kitap

Kişisel gelişim yolcularına sıra dışı meslekleri göstermek amacıyla bir yol haritası ve bir hayat kılavuzu olmak üzere yazıldı.

Ülkemizde 17 milyon Öğrenci var.

Bu öğrencilerin her yıl yaklaşık 2 milyonu, (adı zamanla ÖSS, LYS ve YKS benzeri kısaltmalarda değişen) bir kıyma makinesinden geçiriliyor.

Bu 2 milyon öğrencinin sadece %20’si yani 400 bin kişi üniversiteye girme hakkı elde ediyor.

Üniversiteye girme hakkı elde eden bu öğrencilerin  ise sadece ve sadece %6’sı yani yaklaşık 120 bini, 4 yıllık bir lisans programına yerleştirilebiliyor.

Bu şanslı 120 bin içinde, istediği bölüme girenlerin, gönlünde yatan mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversiteye okuyanların oranı ise garip ama sadece % 30. Yani 16 milyon 250 bini aşkın öğrenciyi yıllarca eğitip, yetiştirip, hayata hazırladığımızı zannettiğimiz şu garip sistem içinde, gönlündeki mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversiteye girme şansı elde edebilen şanslı azınlık, 2 milyonda 36 bindir. Yani % 1.8’dir.

400 bini aşkın (aslında büyük bir kayıpta olduğu apaşikar ortada olduğu halde) kazandığını zanneden diğerleri ise, açık öğretim, veya 2 yıllık meslek yüksek okullarıyla yetinmek zorundadır.

Bütün bu verilere dayanarak, matematiksel olarak sınava giren öğrencilerimizin en az %80’inin üniversiteye girmesi imkansızdır.

Elindeki bu kitapta,

Bütün gönlünce istemene rağmen, bir Türkiye’de bir üniversiteye girmenin matematiksel olarak imkansız olduğu göz önünde bulundurularak, üniversite dışında kendi ilgi alanınla ilgili sıra dışı kariyer hedefleri ve örnekleri verilmektedir.

Elindeki bu kitapta,

Üniversite okumadan da,

Diplomaların değil, gönlünün başarısını yakalamanın ve bu başarıyı gönlünce kutlamanın yollarını göreceksin.

Kitabın genel sistematiği içerisinde, önerilen meslekler özellikle dini, milli, manevi, ahlaki, geleneksel ve ruhsal alanlara ilgi duyan öğrenciler için önerilmektedir.

Eğer önerilen mesleklerden birisi, severek yapacağın ve bütün kaynaklarını o uğurda gönüllü olarak seferber edebileceğin bir meslek ise, maddi kazanımlar da peşinden gelecektir.

Ama bir gönüllü sivil toplum kuruluşu mensubu mantığı ile, kendini, yine kendin için seçtiğin bu mesleklerden birisine vakfetmen durumunda, o meslekle ilgili sırlara vakıf olacaksın.

En az 10 yılını seçtiğin ve sevdiğin bir mesleğe adaman durumunda da, itibar, manevi tatmin ve maddi kazanç üçlüsü, hayatınızda başarı ve mutluluk katmak için bir araya geleceklerdir.

Önerilen meslekler, dini ve manevi alanlarda birikim sahibi, dini duyguları ve hassasiyetleri açısından, önerilen işleri bir görev bilinci ile yerine getirebilecek kişiler içindir.

Kitapta, dini inançlarına göre kutsal ve değerli sayılan alanlarla ilgili bir derleme yapılmıştır.

Ve bu kutsallar içerisinde senden himmet bekleyen alanlar, sıra dışı bir kariyer önerisi olarak sunulmaktadır.

Önerilen mesleklerden birisini icra etmen, sahiplenmen, hem dini inançlarının gereği bir vazife, ama aynı zamanda dünyevi hayatında da senin için bir başarı unsuru olacaktır.

Önerilen stratejilere uygun davrandığın takdirde, seçtiğin uzmanlık dalına üniversiteye ihtiyaç duymaksızın uzmanlaşman ve büyük bir başarı kazanman mümkündür.

Kitabın en can alıcı meydan okuması da budur.

Hayat başarın için herhangi bir üniversiteye  muhtaç ve mahkum değilsin. Üstelik, Dünya çapında başarılı kişilere baktığımızda, çok ama çok düşük bir yüzdesinin üniversite mezunu olduğu gerçeğini de unutmamak lazım!

Eğer bir konuya odaklanır ve o konuda bütün kaynaklarını seferber ederek ilerlersen, üstün bir başları seni bekliyor.

Bu kitabı, üniversite sınavı mahkumiyetinden kurtulamamış, yıllarca o sınavdan bu sınava koşmaktan bir türlü hayat sınavına hazırlanamamış,  gönlündeki mesleği bulamamış, istediği işte çalışamamış ve sevdiği bir işi bir türlü yapamamışlara adıyorum.

Kitabın Felsefesi

İnsan sevdiği işi yapacakmış meğer.

Ve sadece sevdiği işe odaklanırsa açılırmış sırlar kapısı.

Bu kitap, o sınavdan bu sınava koşuşturmaktan, hayat sınavını pas geçen gençliğimiz için yazıldı.

Hayattaki varlık sebebini bulmak istemesine rağmen, sırtına yapıştırılan ‘birinci sınıf safkan yarış atıdır’ etiketinden bir türlü kurtulamayan gençliğimiz için yazıldı.

Çarpık sınav sistemi sebebiyle, genç dimağlarda yerleşen “Üniversite okumadan hayatta başarılı olmak mümkün değil” şeklindeki yanlış anlayışı değiştirmek için yazıldı.

Bu kitap, üniversiteye girmesi kanuni ya da matematiksel açılardan imkansız gibi görünen gençlerimize, üniversite dışında da başarılı bir kariyer sahibi olmanın mümkün olduğunu göstermek için yazıldı.

Eğer her şey diploma diyorsan, bu kitabı okumalısın dostum.

Okumalısın. Zira okudukça diplomaların devrinin kapandığına şahitlik edeceksin.

Diploma olmaksızın da Dünya çapında büyük başarılara imza atmamın mümkün olduğunu göreceksin.

En önemlisi, kendin olmak, kendini bulmak ve kendin olarak kalmak adına.

Kendini gerçekleştirmeye karar verir.

Ve sadece ve sadece sırf sen seviyorsun diye bir işe odaklanırsan.

Sevdiğin bir konuda uzmanlaşırsan;

Huzur, mutluluk ve başarının peşin sıra seni takip edeceğini göreceksin.

Hayırlı yolcuklar dileğimle…

SEVİĞİN İŞE ODAKLAN

Kapak Tasarım: Ahmet Çelik
Yayın tarihi: 10 Ekim 2004

İlk baskı: 3.000 adet.
   
SEVDİĞİN İŞE ODAKLAN, Manevi ve ruhani alanlarda kariyer yapmak isteyenler için bir sıra dışı meslekler rehberidir.