Dinleme Sanatı

Giriş

İnsan hayatının % 70’i dinlemekle geçer!

İlk, Orta, Lise ve Üniversite hayatı boyunca bir öğrenci 16 yılda yaklaşık;

• 000 saat ders dinler
• 000 saat müzik dinler
• 000 saat film, klip, sosyal medya videoları izler – dinler
• 200 saat birisiyle (karşılıklı) konuşur ve dinler
• 500 saat telefonla konuşur (Yani aynı zamanda birisini dinler)

 62.670 saat sadece eğitim hayatımız boyunca dinleme eylemine ayırdığımız zamandır. Tamı tamına 62.670 saat! Ve bu sadece eğitim hayatımız boyunca olan dinleme süremiz. Buna 50-60 yıllık ilave bir dinleme dönemi daha eklediğinizde, hayatımızın uyku hariç (ki orada da kendimizi ve bilinçaltımızı dinliyoruz aslında) % 70’i dinlemekle geçiyor.

Peki hayatımızda bu kadar önemli olan ve hayatımızda bu kadar fazla yer tutan dinleme ile alakalı ne kadar bilgiye sahibiz?

Eğitim hayatımız boyunca etkili öğrenme şöyle olur, bir öğretmen böyle dinlenir, bir ders şöyle dinlenir diye bir ders yoktur

Üstelik eğitim hayatı bitince dinleme bitmez!

Aile hayatımızda, eşimizi ve çocuklarımızı dinlediğimiz, akrabaları ve komşuları dinlediğimiz bir dönem daha başlar! Aile huzurumuz için birbirimizi dinlememiz gerekir.

Bir işe girip, üretken bir iş akışını sağlamak adına patronlarımızı ve çalışma arkadaşlarımızı dinleriz.

Şöyle bir daraldım diye kendimizi attığımız sosyal hayatımızda, acısı ve tatlısıyla sohbet ettiğimiz arkadaşlarımızı dinleriz.

Bunca şeye kulak verince de, kendine zaman ayırıp gönül sesini dinlemeyi unutur insan. Ayrıca tabiatın o huzur veren sesi de şehrin gürültüsünde kaybolup gider..

Hayat bir Sanat! Ama onu şaheser yapan, dinleme kalitemizdir.

Peki acaba bunun farkında mıyız?

Münir Arıkan – Düşünce Koçu